Şüphesiz ki maden arama stratejisi temelinin, hedeflenen metal için uygun yataklanma ortamını belirlemekle atıldığını söyleyebiliriz. Milyonlarca, hatta milyarlarca yıl önce zenginleşen metalin günümüzde nerede ve nasıl bulunduğunu tahayyül etmek zor da olsa mümkün. Levha tektoniği ile plaka ölçeğinde yaşanan kabuk hareketleri sonucu, belirli bölgelerde mineral zenginleşmeleri gerçekleşiyor. Paleontoloji ve paleocoğrafya, levha hareketlerini geçmişten günümüze inceleyerek bir çok veri ortaya koydu. Bu verileri kullanarak, dünyanın metal ihtiyacını karşılayan; epitermal, volkanojenik masif sülfit, Mississippi Vadisi tipi, Sed-ex, porfiri, skarn, Carlin tipi, demir oksitli bakır-altın, orojenik ve mezotermal yataklanmaları yazımızda ele alacağız.
Uyarı: Sağ alttaki “ayarlar” butonuna basarak video kalitesini en iyi hale (1080p) getirebilirsiniz. Mevcut ayarlarınız veya bağlantı hızınız dolayısıyla video kalitesi ön seçiminiz, okuma ve detayları görmekte zorluk çekmenize sebep olabilir.
Aşağıdaki başlıkları madde numarasıyla videodan da takip edebilirsiniz, ilgili konu başlığının bulunduğu noktada videoyu durdurup bölümü tekrardan izlemeniz, detaylarla tekrardan değerlendirmeniz faydalı olacaktır. Videonun hızını düşürerek daha verimli sonuçlar elde edebilirsiniz.
Ayrıca aşağıda verilen makaleleri incelemenizde fayda var.
Volkanojenik masif sülfit (VMS) yatakları, 400°C’nin altındaki sıcaklıklarda hidrotermal süreçler yoluyla denizaltı volkanik ortamlarda oluşan çeşitli mineral yataklarını temsil eder. Bu yatakların alt tipleri arasında bimodal ve felsik ilişkili yataklar bulunmaktadır. Bu yataklar genellikle rift bölgeleri, okyanusal yayılma merkezleri ve ada yayları gibi jeolojik ortamlarda bulunur. Dünyadaki en iyi örnekler arasında İsveç’teki Skellefte Bölgesi ve Kanada’daki Bathurst Madeni bulunmaktadır. En önemli özellikleri, genellikle stratiform tabakalı yapıda olmaları ve çoğu zaman küme halinde bulunmalarıdır, bu da ekonomik değerlerini artırırken maden arama süreçlerini kolaylaştırır.
VMS yataklarında genel olarak Zn, Pb, Cu, Au emtiaları işletilir, önemli örnekleri:
Epitermal yataklar, 50°C ile 300°C arasındaki sıcaklıklarda oluşan hidrotermal mineral yataklarıdır. Bu yataklar, yüksek, düşük ve ortaç sülfidasyon olmak üzere 3 farklı kola ayrılırlar. Epitermal yataklar genellikle kuvars, adularia, karbonat mineralleri içerisinde nabit elementler, pirit, galen, sfalerit gibi sülfitler içerir. Altın, gümüş başta olmak üzere kurşun, çinko, bakır, antimon, arsenik ve cıva gibi elementler genellikle bu yataklarda bulunur. Oluşumları, düşük ve orta tuzluluk arasında gezinen bir skadadır. Volkanik ortamlarda, özellikle volkanik kalderalar, sıcak kaynaklar ve jeotermal sistemlerde görülürler. Dünya üzerindeki en iyi örnekler arasında Hishikari Altın Madeni (Japonya) ve El Indio (Şili) bulunur. En önemli özellikleri, yüksek verimlilik ve genellikle düşük sülfür içeriğine sahip olmalarıdır, bu da işletilebilirlikteki zorlukları azaltırken ekonomik olarak değerli kılar.
Epitermal yataklar genel olarak Au, Ag, Cu, Pb, Zn, Hg, Sb, As emtiaları işletilir, önemli örnekleri:
SEDEX (sedimentary exhalative) yatakları, hidrotermal sıvıların deniz tabanında çökelen mineralleriyle oluşan mineral yataklarıdır, 300°C ’dan az sıcaklıklarda oluşurlar. SEDEX yatakları, galen, sfalerit ve pirit gibi cevher minerallerinin yanı sıra barit ve florit içerirler. Genellikle Zn, Pb, Ag, Cu, Ba emtiaları için işletilirler. Genellikle aktif tektonik süreçlerin olduğu denizel sediment havzalarında bulunur. Kanada’daki Sullivan Madeni ve Avustralya’daki Mt. Isa Madeni önemli örneklerdir.
Mississippi Vadisi Tipi (MVT) yatakları genellikle sedimentasyon havzalarında bulunan hidrotermal mineral yataklarıdır. Bu yataklar, kurşun-çinko, barit ve florit açısından zengin, 150°C’nin altında, düşük sıcaklıkta hidrotermal sıvıların faylanma gibi yapısal öğeler içerisinde dolaşımı ve yerleşimiyle oluşurlar. MVT yatakları, galenit, sfalerit ve florit gibi minerallerin varlığıyla karakterizedir, genellikle barit ile ilişkilendirilirler. MVT yataklarında yaygın olarak Pb, Zn, Ba, Sr, Cu bulunur. MVT yatakları, genellikle aktif tektonik süreçlerin olduğu sedimentasyon havzalarındaki karbonat kayalarında bulunur. MVT yataklarının önemli örnekleri arasında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Tri-State Bölgesi ve Kanada’daki Pine Point Madeni bulunmaktadır. En önemli özellikleri, stratiform veya damar benzeri olmalarıdır, bu da yüksek kaliteli cevher yatakları ve nispeten basit madencilik teknikleri nedeniyle ekonomik olarak değerli olmalarını sağlar.
Orojenik altın yatakları, aynı zamanda mezotermal altın yatakları olarak da bilinen, genellikle dağ oluşum süreçleriyle ilişkilendirilen bölgesel tektonik olaylar sırasında oluşan bir altın mineralizasyonu türüdür. Yüksek dereceli metamorfik kayaçlar içinde oluşur ve genellikle sıkışma veya açılmaya bağlı fay-kırıklar ile şistozite kontrollüdür. Bu tür yatakların oluşma sıcaklıkları, yüksek sıcaklıklı mineral parajenezinden (mezotermal-hipotermal) epitermale kadar değişebilir. Bu yataklar, yapısal olarak kontrol edilen damar yatakları, yayılmış altın yatakları ve placer yatakları dahil olmak üzere çeşitli alt tipleri kapsar.
Orojenik altın yatakları genellikle kuvars, pirit, arsenopirit gibi mineralleri ve nadiren kalkopirit ve galen gibi sülfürleri içerir, gümüş, antimon, arsenik az miktarda rastlanır. Orojenik altın yatakları genellikle yoğun tektonik aktivitenin olduğu bölgelerde, metamorfik alanlardaki büyük fay hatları ve kayma zonları ile ilişkilidir. Orojenik altın yataklarının (Au, Ag, As, Sb, Bi) dikkate değer örnekleri arasında Güney Afrika’daki Witwatersrand Havzası ve Avustralya’daki Bendigo Altın Sahası bulunmaktadır. En önemli özellikleri, büyük tektonik olaylarla ilişkilendirilmeleri ve gözle görülebilecek düzeyde yüksek tenörlerde fakat düzensiz altın mineralizasyonunun varlığıdır.
Porfirik bakır-altın-molibden yataklarının oluşum sıcaklığı genellikle 200 ila 700 derece Celsius arasındadır, genellikle orta ve yüksek tuzlulukta suların ürünüdür. Bu yataklar, genellikle volkanik faaliyetlerle ilişkili olan magmatik kayaların soğuması ve katılaşması sırasında oluşan çatlaklanmalar sonucu dolaşımdaki hidrotermal aktivitenin bakır, altın ve molibden gibi değerli metalleri belirli evrelerde kırıklara taşımasıyla oluşur. Porfiri yataklar geniş alana yayılmış mineralizasyon ve alterasyon zonları ile karakterize edilirler. Genellikle dalma-batma zonları ve kıtasal çarpışma bölgeleri gibi tektonik olarak aktif bölgelerde bulunurlar. En iyi bilinen örnekler arasında Utah’taki Bingham Kanyonu Madeni ve Endonezya’daki Grasberg Madeni bulunmaktadır. En önemli özellikleri, geniş boyutları ve genellikle birden fazla değerli metalin önemli kaynakları olarak hizmet ederler.
Skarn yatakları, intrüzyonlar ile karbonat veya kalkerli tortul kayaçlar arasındaki temas zonunda oluşan hidrotermal mineral yataklarıdır. Bu yataklar, kalsiyumlu, magnezyumlu ve ekzoskarn gibi çeşitli alt tipleri içerir. Genellikle, dışbükey magmatik akışkanlar tarafından çevre kayaçların termal metamorfozu sonucunda oluşurlar ve sıcaklıkları genellikle 200°C ile 700°C arasında değişir, ortaç ve yüksek tuzlulukta suların ürünüdür. Skarn yatakları, genellikle granat, piroksen ve vezüvyanit gibi mineraller ile kalkopirit ve pirit gibi sülfürleri içerir. Bu yataklarda yaygın olarak bulunan elementler arasında bakır, altın, gümüş, çinko ve tungsten bulunur. Skarn yatakları genellikle kontak metamorfozunun olduğu bölgelerde bulunur, özellikle intrüzyonlu magmatik cisimlerin kenarlarında, Fe, Cu, Zn, Pb, Au, W, Ti, Mo, REEs, Sn yataklanmaları oldukça sık gözlenir. Skarn yataklarının dikkate değer örnekleri arasında Alaska’daki Greens Creek Madeni ve Şili’deki El Indio Madeni bulunmaktadır. En önemli özellikleri, çoklu metallerin değerli konsantrasyonlarını içermeleri ve bu nedenle madencilik için ekonomik olarak önemli hedefler olmalarıdır.
Carlin Tipi Altın yatakları 150°C ila 250°C’de hidrotermal sıvıların dolaşımının tortul kayaçlarda bulunan katmanlanma veya faylanmayı takiben yerleşirler. Genellikle pirit ve arsenopirit içerisinde mikroskobik altın partiküllerinin ince bantlar boyunca yayılımıyla karakteristiktir. Nevada’daki adını veren Carlin Madeni yanı sıra, Goldstrike, Cortez ve bir çok örnek 4 büyük trend üzerinde konumlanmıştır. Karbonat yer değiştirme yatakları, Carlin tipinden ziyade uzak skarn yataklarıyla benzeşir, sedimanter kayaçların katmanları ve bunlara dik yapısal öğeler boyunca ilerleyen hidrotermal aktivite ile bilinir.
Carlin tipi yataklar, Sediman barındıran yayılmış altın yataklarının bir alt tipidir ve özellikle Nevada, ABD’ye özgüdür. Bu yataklar, kuzey-orta Nevada’da bulunan altın mineralizasyonunun lineer bir trendi olan Carlin Trend ile ilişkilendirilir. Carlin tipi yataklar, genellikle arsenopirit ve realgar gibi arsenik sülfürlerle ilişkilendirilen mikroskobik altın partiküllerinin ince yayılımından oluşur, nadiren pirit ve stibnit içerebilirler. Bu yataklarda yaygın olarak bulunan elementler arasında Au, Ag, As, Sb, Hg, Tl bulunur.
Carlin tipi yataklar genellikle karbonat kayaçlarda, özellikle kireçtaşı içinde, eski tektonik olaylarla ilişkilendirilen karmaşık faylanma ve kıvrılmaların olduğu bölgelerde barındırılır. Nevada’daki Carlin Trend, dünyanın en önemli Carlin tipi yataklarından bazılarına ev sahipliği yapmaktadır, bunlar arasında Goldstrike Madeni ve Carlin Madeni bulunmaktadır. En önemli özellikleri, yüksek altın dereceleri ve geniş mineralizasyon alanlarıdır, bu da onları ABD’deki altın üretiminde önemli bir rol oynayan yataklar haline getirir.
Demir Oksitli Bakır-Altın (IOCG) yatakları, bakır ve altın mineralizasyonu ile birlikte önemli miktarda demir oksit içeren mineral yatakları türünü temsil eder. Bu yataklar, manyetit ve hematit hakim olan IOCG yatakları dahil olmak üzere çeşitli alt tipleri içerir. Tipik olarak, hidrotermal sıvıların Dünya kabuğundaki kayaçlarla etkileşimiyle oluşan 200°C ila 400°C arasındaki ılıman sıcaklıklarda oluşur. IOCG yatakları, manyetit, hematit, kalkopirit ve bornit gibi mineralleri içerirler ve bakır, altın ve bazen uranyum gibi elementlerin önemli konsantrasyonlarını içerirler. Bu yataklar genellikle kabuk genişlemesi veya birleşme bölgelerindeki büyük tektonik özelliklerle ilişkilendirilir, dikkate değer örnekleri arasında Avustralya’daki Olympic Dam madeni ve Şili’deki Candelaria madeni bulunmaktadır. En önemli özellikleri, bakır, altın ve diğer elementlerin değerli konsantrasyonlarını içermeleridir, bu da onları madencilik için ekonomik olarak önemli hedefler haline getirir.
Maden arama, modelleme, işletme ve iş geliştirme deneyimlerinizle yazıda konu edilenler örtüşebilir, çözüm teşkil edebilir. Fakat işiniz özelinde birçok etkenin farklı sorunları beraberinde getireceğini unutmayın. Bu sebeple, potansiyeli en verimli şekilde kazanca dönüştürmek için tüm verileri bir arada değerlendirmek üzere uzman danışmanlardan destek alınız.
Yazılar hakkında merak ettikleriniz, teknik destek ve danışmanlık için iletişim sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.
İstanbul - İzmir - TÜRKİYE
Sitemizden alıntı ve kopyalama yapmadan önce info@gmrtc.com adresiyle iletişime geçebilirsiniz.
GMRTC (www.gmrtc.com) internet sitesindeki tüm unsurlar (yazılar, yorumlar, videolar, görüntüler) aksi belirtilmedikçe GMRTC ürünüdür ve ilgilenen yatırımcılara, profesyonellere ve öğrencilere fikir vermesi amacıyla yayınlanmaktadır. Süreciniz içinde gelişebilecek herhangi bir detay, bu sitede ilgilendiğiniz konuyu etkileyecektir; bu sebeple doğacak zararlarınızdan GMRTC (www.gmrtc.com) sorumlu değildir. Verilen bilgilerle fikir edinmeniz, karar almadan önce tüm verilerinizle uzmanlara danışmanız önerilir.